Evde, arabada, işyerinde, kafede ya da sosyal yaşamın herhangi bir noktasında mutluğunuzu, heyecanınızı, üzüntünüzü kısaca her anınızı paylaşabileceğiniz zeki, eğlenceli ve ailesine tümüyle sadık bir dost arıyorsanız davranışsal özellikleri sosyal yaşama ve apartman hayatına adapte olmaya hayli uygun olan süs köpeği ırklarından birini sahiplenmenizi öneriyoruz.
Hayatımıza neşe, mutluluk ve renk katan Toy Poodle, Maltese Terrier, Pomeranian Boo, Cavalier King Charles, Papillon, Shih Tuzu, Chihuahua, Yorkshire Terrier ve Pekinez gibi daha birçok dilediğimiz an kucağımıza alıp sevebileceğimiz, muzip, oyuncu ve kavrayış düzeyi yüksek köpek dostumuzu süs köpekleri içerisine dahil edebiliriz.
Toy Poodle
Kıvır kıvır tüyleri ve muzip bakışlarıyla içimizi ısıtan, sahibi ile vakit geçirmeye bayılan ve sürekli ilgi bekleyen Toy Poodle dostlarımız, yalnızca fiziksel özellikleri ile değil sosyal yaşama kolaylıkla uyum sağlayabilmesi ve apartman yaşamına en uygun köpek ırklarından biri olması dolayısıyla en popüler süs köpeklerindendir.
Alanında uzman ve profesyonel eğitmen kontrolündeki tuvalet, itaat ve sosyalleşme eğitimlerini kıvrak zekaları ve yüksek kavrayış düzeyleri ile oldukça hızlı özümseyerek uygulamaya başlayan Toy Poodle’lar, oyun ve egzersizden asla vazgeçmeyen dostlarımızıdır. Dolayısıyla bir Toy Poodle sahiplenmek istiyorsak öncelikle günümüzün önemli bir bölümünü bu sevimli dostumuza ayırabileceğimizden emin olmamız gerekir.
Beslenme ve bakım süreçlerinde hassasiyet gösterdiğimiz takdirde uzun yıllar boyunca hayatımıza renk, neşe ve mutluluk katmaya devam edebilen Toy Poodle’ların yaşam kalitesini koruyabilmek adına düzenli veteriner hekim kontrolleri de hayli önemlidir.
Sadakati, neşesi ve kıvrak zekası ile dikkat çeken bu dostlarımızın zaman zaman inatçı davranışlar sergileyebileceklerini, bu durumun önüne geçebilmenin ise erken dönemde eğitim ve uygulama ile mümkün olduğunun altını çizmemiz gerekir.
Köpekseverlerin evde en sık karşılaştığı sorunların başında gelen tüy dökme ve koku noktasında ailesine problem çıkarmayan minik dostlarımızın dış çevre ile temasına ve mevsime bağlı olarak ortalama 4 – 6 haftalık periyotlarda yıkanması gerekir. (Köpeklerimizi yıkarken dikkat edilmesi gereken noktalar için; https://loyalfriend.com.tr/blog/kopek-nasil-yikanir/ içeriğimizi inceleyebilirsiniz.)
Pomeranian Boo
Hareketli, enerjik ve neşeli dostlarımızdan biri olan Pomeranian Boo, düzenli fırçalandığı takdirde tüy dökme noktasında ailesine sorun yaratmaması, eğitim süreçlerini anlamlandırma ve kavrama düzeyi ile beraber sosyal yaşama rahatlıkla adapte olması ve inatçı ve agresiflikten uzak davranışları ile apartmanda yaşamaya uygun popülaritesi yüksek süs köpeklerinden biridir.
Çoğunlukla 7 – 10 aylık dönemde yetişkinliğe ulaşan ve çift katmanlı kürk yapısı ile diğer süs köpeklerine kıyasla soğuğa çok daha dayanıklı olan Pomeranian Boo dostlarımızın kökeninin Almanya’nın Pomeranya bölgesi olduğu kabul edilir.
Toy Poodle ve diğer süs köpeklerinin tümünde olduğu gibi Pomeranian Boo’larda da henüz yavruluk dönemindeyken sosyalleşme, itaat ve tuvalet eğitimlerinin verilmesi, dostumuzun yaşam kalitesinde belirleyici rol oynar.
Maltese Terrier
Pamuksu tüyleri, sevimli patileri, yaramaz bakışları ve sarkık kulakları ile tam bir mutluluk yumağı olan Maltese Terrier’ların en eski süs köpeği ırklarından biri olduğu kabul edilir.
Özellikle çocuklara karşı zaman zaman hırçın ve inatçı olabilen Maltese Terrier dostlarımızın ev yaşamına ve sosyal hayata uyum sağlamaları adına eğitim noktasında mutlaka profesyonel destek alması ve eğitim teoriğinin pratiğe dökülerek sürdürülebilir olması sağlanmalıdır.
Diğer süs köpeklerinde de gördüğümüz yalnız kalmayı sevmemek ve oyunculuk özellikleri Maltese Terrier dostlarımız için de geçerlidir. Burada altını çizmemiz gereken nokta; oyun esnasında sıkı fiziksel temasta bulunan çocuklara karşı tahammül düzeylerinin nispeten düşük olduğudur.
Maltese dostlarımızın sağlığı ve yaşam kalitesi için en önemli noktaların başında tüy bakımı gelir. Her ne kadar tüy dökmeyen bir yapıya sahip olsalar da uzun tüylerin belirli aralıklarla mutlaka kesilmesi ve düzenli olarak taranması gerekir. Ayrıca bu bakım sürecinin dostlarımızla oyun ve/veya egzersizdeki gibi aramızdaki bağın kuvvetlenmesine de yardımcı olduğunu ifade etmeliyiz.
Süs köpekleri kolay eğitilebilir mi?
Köpek dostlarımızın eğitim süreçlerini kavrama düzeyi irili ufaklı değişiklikler gösterse de, eğitim yavruluk döneminde uzman bir eğitmenin elinde şekillenmeye başladığı takdirde çoğu zaman sorunsuz bir süreç olacaktır.
Dostlarımızın eğitiminde kritik nokta; eğitmenin gözetiminde hazırlanan doğru zeminin disiplin kavramından ödün vermeden işlenmesidir. Örneğin; beş aylık minik dostumuz tuvalet eğitimi aldıktan sonra yaşam ortamında dönmüş olsun. Eğer bu noktada eğitim sürecinde uzman tarafından organize edilen beslenme ve egzersiz saatleri aksatılırsa dostumuzun tuvalet ihtiyacını gidereceği zaman da değişecek ve bu durum eğitimin sürekliliğini ve etkisini sekteye uğratacaktır.
Toparlamak gerekirse; doğru zamanda doğru eğitmenin gözetiminde yürütüldüğü takdirde süs köpekleri kolaylıkla eğitilebilir.
Süs köpekler evde yalnız kalabilir mi?
Dostlarımız evde yalnız kalabilir fakat bu noktada uzmanların tavsiyesi, dostlarımızın beslenme ve tuvalet ihtiyacını rahatlıkla giderebileceği bir ortam olsa dahi evde 4 saatten fazla kalmaması gerektiğidir.
Süs köpeklerinin bakımı kolay mıdır?
Disiplin ve süreklilik kavramlarından ödün verilmediği takdirde süs köpeklerinin bakımları hayli kolaydır diyebiliriz. Elbette bu süreçte dikkat edilmesi gereken belirli noktalar vardır. Özellikle dostumuzun ırkına bağlı olarak genetik hastalıklarla karşılaşma ihtimalimiz olduğunu göz ardı etmememiz gerekir.
Örneğin; Golden Retriever dostlarımız deri hastalıklarına yatkınlık gösterirken Pomeranian Boo dostlarımızda diş anomalileri görülme ihtimali diğer ırklara kıyasla daha yüksektir. Dolayısıyla bakım sürecini yalnızca dostumuzun beslenme, egzersiz ya da tuvalet ihtiyacı olarak değerlendirmemeli, düzenli veteriner hekim kontrollerini de bu süreç içerisine dahil ederek dostumuzun genetik yatkınlığa sahip olduğu hastalıklara karşı erken dönemde önlem almalıyız.